Üniversitemiz Fen Bilimleri Enstitüsü Bünyesinde Türkiye’de Bir İlk Olarak Mineraller ve Bor Teknolojisi Ana Bilim Dalı Açıldı
29 Ekim 2023 | 22:39

Gazi Üniversitesi, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor. Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 02.08.2023 tarihli toplantısında alınan karar ile Üniversitemiz Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde "Disiplinlerarası Mineraller ve Bor Teknolojisi Ana Bilim Dalı" açıldı. Böylece “Mineraller ve Bor Teknolojisi Ana Bilim Dalı” Türkiye’de ilk defa Gazi Üniversitesi bünyesinde açılırken YÖK birim ağacında da yerini aldı. Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, Mineraller ve Bor Teknolojisi Ana Bilim Dalının açılmasıyla ilgili olarak “Yaklaşık 2 yıldır devam eden takip sürecini başarıyla nihayete erdirmenin mutluluğunu yaşamaktayız” dedi.

Prof. Dr. Musa Yıldız, ETİ-MADEN ve BOREN gibi öncü kuruluşlar ile yapılan iş birliği, proje çalışmaları, üretilen yayın sayıları, yetişmiş insan gücü ve bor konusunda çalışmalar yapan akademisyen kadrosu açından değerlendirildiğinde Gazi Üniversitesi’nin diğer üniversitelerden bir adım önde olduğuna dikkat çekti. Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, “Bu bağlamda, derinlemesine Ar-Ge faaliyetleri yapmak, bilgi birikimi, kültürü ve yetişmiş insan gücü oluşturarak ekonomik olarak bordan daha fazla yaralanmak amacıyla Ülkemizde akademik anlamda bir nevi bir başlangıç, ilk ve öncü olması açısından Bor konusunun doğası gereği disiplinler arası “Mineraller ve Bor Teknolojisi” Ana Bilim Dalının Üniversitemizde kurulmasının çok değerli olduğu değerlendirilmektedir” diye konuştu.

Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Uğur Gökmen ise dünya bor rezervinin yaklaşık yüzde 73’üne sahip olan ülkemizin aynı zamanda küresel bor pazarının da yüzde 60’ına sahip olduğunu ifade etti. Doç. Dr. Uğur Gökmen şunları ifade etti: “Borlu malzemeler halihazırda sanayi endüstrisinde yaklaşık 250 farklı yerde aktif olarak kullanılmaktadır ve sanayinin tuzu olarak tarif edilmektedir. Endüstriyel olarak tüketimine baktığımızda ise toplam tüketimin yaklaşık yüzde 80’lik kısmı başta cam, seramik, tarım ve malzeme sektörü olmak üzere birçok farklı sektörde gerçekleşmektedir. Ülkemizin sahip olduğu bu değerli madenden verimli bir şekilde faydalanması için borla ilgili bilgi ve birikimlerin üretilmesi, paylaşılması, bu alanda teknik ve tecrübenin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu gerekliliğin ise Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetlerinin arttırılmasıyla gerçekleştirileceği bilinmektedir. Bu kapsamda küresel olarak dünyada en çok çalışılan konunun borlu yeni malzemeler olduğu görülmektedir. Dünyanın en büyük Bor rezervine sahip olan ülkemiz, bir anlamda Bor’un Anavatanıdır. Gerek bor maden yataklarında, gerekse diğer alanlarda lityum ve nadir toprak Elementlerinin bulunması konunun bütünlüğünü arz etmekte, gelecekte yaşanması beklenen problemlerin bugünden giderilmesi amaçlanmaktadır.”

Bor kaynaklarına yoksun olmasına rağmen borla ilgili faaliyetlerde iyi durumda bulunan ülkeler olduğunu söyleyen Doç. Dr. Uğur Gökmen konuşmasına şöyle devam etti: “Ülkemiz dışında bor ile ilgili faaliyetlere baktığımızda kısıtlı veya tamamen Bor kaynaklarından yoksun olmalarına rağmen Almanya’dan Japonya’ya, Çin’den ABD’ye kadar birçok ülke Bor ile ilgili Ar-Ge, Ür-Ge ve ekonomik anlamda oldukça ileri düzeyde çalışmalar yapmaktadırlar. Oysa Borun bir nevi sahibi olan Ülkemizde ise, aksine çok kısıtlı sayıda çalışmalar bulunmaktadır. Mezkur ülkelerde bor konusunda araştırma enstitüleri, araştırma merkezleri ve laboratuvarları nitelik ve nicelik olarak tatmin edici seviyelerde iken ülkemizde ise son derece kısıtlıdır.”

gazi Rektör-1

 

Enstitü müdürü-1

bor-1

 

background image